go through Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • go through
    1. (hastalık, sıkıntı v.b.´ni) geçirmek. 2. (parayı) harcamak. 3. (bir kanun tasarısı v.b.) onaylanmak. 4. -i gözden geçirmek, -i kontrol etmek; (cepleri) yoklamak. 5. (bir şeyi) konuşmak: We´ve already gone through this once. Bunu zaten bir kez konuştuk.
  • go through
    1. (tasarı, teklif v.b.) (meclisten) geçmek, onaylanmak. 2. (bir taşıt) (durulması gereken bir yerden) durmadan geçmek. 3. -i incelemek, -i araştırmak, -i arayıp taramak. 4. (zor bir durumu) atlatmak; (zor bir zamanı) geçirmek. 5. (sınav, sınıf, kurs v.b.´ni) geçmek; (okulu) bitirmek. 6. with k. dili (bir şeyi) yapmak: Are you really going to go through with this? Bunu gerçekten yapacak mısın? 7. k. dili olmak, gerçekleşmek.
  • go through the mill
    1. büyük zorluklar atlatmak. 2. feleğin çemberinden geçmek.
  • go through the roof
    k. dili çok kızmak, küplere binmek.
  • go through with
    (planlanmış bir şeyi) gerçekten yapmak, gerçekleştirmek.